14 Aralık 2011 Çarşamba

Herhangi bir gün: zoraki ama severek


14.12.2011 / Çarşamba
Rüyalarıma son veren o kahredici sesle birlikte gözlerimi açtım. Rüyalarımın içine ettiği için intikam alırcasına öfkeli bir şekilde bastım alarmı kapatma tuşuna. O tatlı rüyaya geri dönmek, gözlerimi kapatıp odaklanmak ve kaldığım yerden devam etmek isterdim ama başaramadım. O çoktan gitmişti. Yapmam gerekenleri düşününce toparlanıp kitabımı elime aldım. Ama sayfalar beni alıp götürmüyordu. Çünkü ben hala o tatlı rüyanın etkisindeydim. Saatin geçmekte olduğunu fark edince kahvaltı edip hazırlandım. Her zamanki gibi otobüste ayaktaydım. Sıkıcı sabah yolculuğundan sonra hızlı adımlarla sınıfa yürüdüm. Sınıfta bir farklılık var sanki daha iç açıcı daha ferah bugün. Kendimi çok dinç ve enerji dolu hissettim. İlk ders tarih. Bilgi dolu bu dersten sonra koridorda beklediğim arkadaşımdan önce gelen Turan Hoca onu görmeme engel oldu. Sonra her zaman ki enerji dolu performansıyla derse başladı. Bugünkü konunun günlük olduğunu söyledi ve bunları yazdım J. Ödevleri kontrol etmeyi unutur mu hiç! Eğlenceli bir dersin daha sonuna geldik bir sonraki yazılı anlatım dersinde görüşmek dileğiyle... Sıradaki ders matematik ama hocamız raporlu olduğu için bugünlük okul bitmişti. Okuldan sonra her zamankinden farklı olarak Ziraat Bankasının orada indim otobüsten. Bankadaki işimi halledip yola koyuldum kırtasiyeye gidip resim kursum için gerekli malzemeleri aldım. Hikaye ve boyama kitaplarını görünce aklıma teyzemin çocukları Mustafa ile Emir geldi onları çok özlediğimi fark ettim birden. Oradan çıkıp eve doğru yola koyuldum. Sevinç ve umutlarıyla birlikte yağmur çiseliyordu. Alışılagelmişliğe baş kaldırarak yağmur damlalarının gözlerime temas etmesine izin verdim. Kirpiklerimdeki su damlacıkları bana Kütahya’yı olduğundan farklı gösteriyordu. Eve vardığımda yemeğe davetli olduğumuzu hatırladım hiç vakit kaybetmeden yola koyulduk. Fakat bu sefer farklıydım. Çünkü kalabalıktım. Hüzünler, kibirler, kıskançlıklar, ümitler ve kinlerle birlikte yürüdüm Kutlu Kent Sitesi’ne. Kapıda gülümsemelerle karşılanmak içimi ısıttı. Zengin bir menü ve lezzetli yemeklerden sonra samimi bir ikram bizi bekliyordu. Çay ile birlikte tatlı yiyelim tatlı konuşalım dedik. Daha sonra ise Kütahya’ya özgü şalvar ve üçetekler ile mini bir defileden sonra sohbet yüzümüzü güldürdü.  Veda ettikten sonra eve dönüş için hazırlandık korku, şaşkınlık ve sıra dışılıklarla..
                Eve varınca yorgunluğu atmak için tabu oynadık. Oyunu bozan öfke oldu ve tabuların çöpe atılmasıyla ateş koruna su serpildi. Ancak sönmedi. Onları öylece bırakıp yudumladığımız sıcak çay ve muhabbet kalbimizi ısıttı. Uykumun azizliğine yenik düşerek rüya aleminde buldum kendimi…

1 Aralık 2011 Perşembe

Bu şekilde bir şey..


KÖY ÖĞRETMENLERİNİN YAŞADIĞI SORUNLAR
ÖZET
Günümüz şartlarında köylerde öğretmenlik yapmak birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Bu sorunların temelinde coğrafi koşullar olmakla birlikte köy halkının olumsuz tepkileri de sayılabilir.
GİRİŞ
Köyde yaşayacak öğretmenin sıkıntı çekmemesi için problemlere hazırlıklı olması gerekmektedir. Özellikle de şehirlerden gelen öğretmenler; taşra kentinin aşırı sıcak ya da aşırı soğuk havalarına dağlık tepelik yollarına ve köyün yerleşim mekânına alışmakta zorluk çekmektedirler. Şehir merkezine gerçekleştirilen ulaşımın zorluğu, hatta zaman zaman aşırı kış şartlarının imkânsızlığı öğretmenin şehirle bağlantısını kopararak kişisel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamasında sıkıntı yaşamasına sebep olmaktadır.(Bozkırlı,2011)
Köy öğretmeninin karşılaştığı sorunlardan biri de birleştirilmiş sınıflardır. Birleştirilmiş sınıflarda öğretim, nüfusu az olan yerleşim birimlerinde ilköğretimde öğrenim gören öğrenci sayısının azlığı nedeniyle uygulanan bir öğretim biçimidir.(Köksal,2003) İlköğretim programının tüm hedeflerine ulaşabilmek güçleşmektedir. Bir sınıfta zorlanan öğretmenler birleştirilmiş sınıflarda daha çok zorlanmakta ve hedefleri tamamlayamamaktadır. (Akbaşlı,1999) Yönetim bakımından köy okullarının şartlarını ve yöneticiliğini bilmeyen tecrübesiz öğretmenlerce yönetilmesi eğitim kalitesini düşürmektedir.(Taşdemir,2000) Bu gibi sıkıntılardan dolayı öğretmenlerin çoğu köylere gitmeyi istememektedir.
Üsküp Darülmualliminin müdürlüğünü yapan böylece öğretmenleri ve taşra hayatını yakından tanıyan Sabri Cemil, öğretmenlerin köye gitmek istememelerini maaş azlığı, köy öğretmenliğinin çeşitli zorlukları yanında başka sosyolojik nedenlerle açıklar : “Köy muallimliğinin gıpta edilecek bir yeri görülmez. Onlar ekseriya öyle bir halk içinde yaşarlar ki ne tabiatları aynıdır ne ihtiyaçları ne de arzuları… Ecnebi bir memlekette yaşar gibi olurlar. Bunun için köylüler kendilerine yabancı nazarıyle bakar. Ve bunu hissettirmekten çok defa çekinmezler.(Akyüz,1978)
Birleştirilmiş sınıflı okullarda görev yapan öğretmenlerin karşılaştığı birçok sorun vardır. Öğretmenlerin mesleğini sevmesi ve severek yapması öğretmenlikle ilgili ilk duyuşsal hedeftir. Buna rağmen yapılan araştırmalarda ancak %55’nin mesleklerini isteyerek, diğerlerinin ise tesadüften ve zorunluluktan dolayı seçtikleri görülmektedir (Yalın, 2002)
SONUÇ VE ÖNERİLER
Öğretmenlik mesleğini hakkıyla yerine getirmek kolay değildir. Hele ki köyde öğretmenlik yapmak çok daha zordur. Her yaşantının zorlukları ve olumsuzlukları her daim vardır. Fakat tüm bu zorluk ve olumsuzluklara karşı kendi prensiplerinden taviz vermeden, hep daha iyiyi hedefleyerek, köy yaşantısına gömülmeden mesleğini yerine getirmesi köy halkının ideal standartlar doğrultusunda ilerlemesini sağlayacaktır. Bu durum ise öğretmenin fikren ve manen huzurlu ve görevini hakkıyla yerine getirmesinden kaynaklanacak mutluluğu beraberinde getirecektir.

Kaynakça

AKBAŞLIı, S. (1999). Birleştirilmiş sınıflarda öğretim. Konya: Mikro Yayınları.
AKYÜZ, Y. (1978). Türkiye 'de öğretmenlerin toplumsal değişmedeki etkileri. İstanbul: Doğan Basımevi.
BOZKIRLI D. (2011) Köyde öğretmenlik yapmanın öğretmen açısından sıkıntıları ve olumlu yönleri,
                http://web.inonu.edu.tr adresinden alındı.
KÖKSAL, K. (2003). Birleştirilmiş sınıflarda öğretim. Ankara: Pegema Yayınları.
TAŞDEMİR, M. (2000). Birleştirilmiş sınıflarda öğretim. Ankara: Ocak Yayınları.
YALIN, M. (2002). İlköğretim birinci kademe öğretmenlerinin problemleri ve çözüm önerileri.
                Eğitim Araştırmaları. 3 (9), 137