25 Kasım 2011 Cuma

YETERİNCE YETERLİ Mİ?



Sınıf öğretmeni alımı için adayların kpss gibi bir sınavla ölçülmesi ne kadar doğru? Yapılan anketler sonucu bu sınavın yetersiz olduğunu görmekteyiz. Öğretmenlik kutsal bir meslektir ancak bu mesleği hakkıyla yerine getirebilecek ve bunu başarabilecek öğretmenlerin seçilmesi gerekir. Fakat günümüz öğretmenleri seçilirken kpss (kamu personel seçme sınavı) denilen yetersiz bir sınavla seçilmektedir. Bu şekilde bir eleme yöntemi kullanıldığı için de yeterli ve kaliteli öğretmenler seçilememektedir. Öğretmen alımı için sınanması gereken eğitmenliktir ancak bu sınavda teorik bilgiler sınanmaktadır. Dersleri çok iyi bilen fakat bildiklerini öğrenciye aktaramayan öğretmen ne derece öğretmendir? Öğretmenler ilk önce öğretmeyi bilmelidir ve atanmak için ilk önce bu konuda yeterli olduğunu ispatlamalıdır. Ulusal Öğretmen Stratejisi Çalıştayı açılış konuşmasında Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer eğitim kalitesinin aynı zamanda öğretmen kalitesi anlamına geldiğini ifade etmiştir. Öğretmenlerin KPSS sonuçlarına göre atanmasının da sorgulanması gerektiğini vurgulayan Dinçer, "Farklı yüksek öğretim programlarından mezun olan öğretmen adaylarının alan bilgisi ve becerisi ile öğretmenlik tutum ve değerlerine ilişkin yeterlilikler ölçülmemektedir. Bu durum öğretmen yeterliliği bakımından daha donanımlı olanların istihdamına engel olmakta ve dolayısı ile eğitim ve öğretimin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Öğretmen adayının mesleğe atanmasında sadece KPSS puanının esas alınması, öğrencilerin mesleki yeterliliğini belirlemekte yetersiz." şeklinde konuştu.
Öğretmen adayları  2001 yılında KMS (Kurumlar İçin Merkezi Eleme Sınavı ) adı altında tekrar sınava tabi tutulmuşlardır. 2002-2003 yıllarında bu uygulama KPSS adıyla (Kamu Personeli Seçme Sınavı ) devam etmiştir. Bu sınavlarda başarılı olabilmek için iki oturumlu bir sınav sürecinden geçmek gerekmektedir. Sabah oturumunda öğretmen adaylarının 120 soru ile genel kültür ve genel yetenek becerileri ölçülmektedir. (Genel yetenek alanında %50 Türkçe, %50 Matematik, Genel Kültür alanında ise, Atatürk İlke ve inkılapları, %40, Temel Yurttaşlık Bilgisi %15, Türkiye ve Dünya ile ilgili Güncel ve Sosyo-Ekonomik Konular %5, Türk Kültür ve Medeniyetleri %10, ve Türkiye Coğrafyası % 30)  öğleden sonra yapılan oturumda ise yine 120 soru ile Eğitim Bilimleri alanındaki yeterlik ölçülmek istenmektedir. (Eğitim Bilimleri alanının kategorileri ve ağırlıkları ise Eğitim Psikolojisi %50, Eğitim Programları ve Öğretim %35, Rehberlik ise %15 şeklindedir)(Küçükahmet, 1993)
                Bu sınavla öğretmen değil memur seçilmektedir çocuklarımızın ise öğretmene ihtiyacı vardır. Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Atatürk Öğretmenler yeni nesil en büyük Cumhuriyetçilik dersini sizden ve sizin yetiştireceğiniz öğretmenlerden alacaktır. Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli bu özellik ve kabiliyetlerle yetiştirmek sizin elinizdedir.”  Derken öğretmenliğin önemini vurgulamış ve Türk eğitiminde en önemli ve en kritik rolü öğretmenlere vermiştir.
Öğretmenlik mesleğinin gereğini, önemini bilmeyen, kişisel ve mesleki özellikleri uygun olmayan öğretmenlerin sistem içinde başarılı olmaları beklenemez. Çünkü gelişen teknoloji, öğretmenin yerini alamamakta, aksine teknoloji etkin kullanabilen daha kaliteli öğretmenleri gerektirmektedir. Bu bakımdan nitelikli öğretmen sorunu öğretmen adaylarının yetiştirilmesinden, istihdamından kurumda tutulmasına ve geliştirilmesine kadar tüm süreçler içine almaktadır(Tan,1989)
Öğretmen seçimi sürecinde sözlü bir sınav yapılmalıdır sorusuna öğretmen adaylarının %60 ı katılıyorum cevabını vermiştir. Anket sonuçları daha iyi, daha kaliteli öğretmen seçimi yapılması için sözlü bir sınav yapılmasının daha verimli olacağı yönündedir. KPSS öğretmen seçiminde ideal bir yöntemdir sorusuna öğretmen adayları “Hiç Katılmıyorum”  yönünde bir  görüş belirtmiştir. Bu sonuç tüm sorular arasında en olumsuz değerlendirmedir. Grubun %84’ü KPSS sistemine karşıdır ve bu seçme biçiminin ideal bir seçme biçimi olmadığını ifade etmektedirler. KPSS  bizim genel kültür ve genel yetenek ve eğitim bilimleri bilgi düzeyimizi ölçecek bir nitelikte değildir. Bu sınavın kapsam geçerliliği düşüktür ve bir çok konu  fakülte eğitimi boyunca görülmemektedir. Bu durum ise öğretmen adaylarının KPSS’ye hazırlanırken dershane, kurs, seminer gibi destek etkinliklerine ihtiyaç duymalarına sebep olmaktadır. KPSS’de sadece bilişsel becerilerin ölçülmesi öğretmenlik mesleğine seçilmek için yeterlidir sorusuna öğretmen adaylarının %82’si katılmıyorum cevabını vermiştir. Bu değerlendirme ile öğretmen adayları sadece bilişsel tabanlı soruları öğretmen seçiminde yeterli görmemekteler sonucuna ulaşılabilir. KPSS’de duyuşsal becerilerin de ölçülmesi gerekir sorusuna öğretmen adaylarının %74’ü katılıyorum cevabını vermiştir. Buna göre öğretmen adayları, seçim sürecinde öğretmenlik mesleği ile ilgili duyuşsal özelliklerinde test edilmesini istemektedirler. Bilindiği öğretmenlik mesleği duyuşsal özellikleri ağır basan bir meslek dalıdır ve sevgi mesleğidir. Duyuşsal özelliklerin fakülte yıllarında kazandırılması gerekmekte ve meslek öğretmen adaylarına sevdirilmelidir. Özellikle son dönem gelişmelerden olan “Duygusal Zekâ” kavramına öğretmenlik mesleği derslerinde yer verilmelidir. Kendimizi öğretmenlik mesleğine değil, KPSS’ye hazırlamaktayız sorusuna ise grubun % 86’sı yani 258 kişi katılmışlardır. Bu sonuçlar çok düşündürücüdür. Çünkü öğretmen olmak için fakülte eğitimi alan öğretmen adayları sınav tabanlı ve çoktan seçmeli düşünmeye ve yaratıcılıklarını sınırlayan bir sürece itilmektedir. Oysa öğretmenlik mesleği yaratıcılık, orijinallik gerektiren bir meslektir. Öğretmen adaylarının bir kalıba ve çerçeve içersine alınması onların analiz, sentez ve değerlendirme güçlerini örseleyen bir uygulama olarak görülmektedir.(Arslan ,M. ve Eraslan,L. 2003)
Yapılan araştırmalar sonucunda da kpss sistemi yeterince yeterli olmamakla birlikte olumsuz sonuşlara neden olmaktadır. Test tekniğini iyi bilen ve belirli pratiklik ve hıza sahip olanlar bu sınavdan geçebilmektedir dolayısıyla öğretmen adayları atanabilmek için sınırlı bir  zaman aralığında ve bilişsel taban ağırlıklı olarak yapılan çoktan seçmeli anlayış doğrultusunda kendilerini geliştirmektedirler. Böylece öğretmen adaylarının yaratıcılıkları, becerileri vb. özellikleri geri planda kalmaktadır.
Turan Birçok ülkede, sınıf öğretmeni olabilmek için kişilik testlerinden geçilmesi gerekiyor. Bizde ise herkes öğretmen oluyor. Öğretmenler, sözlü mülakatla alınmalıdır. Öğretmenliğin sanat boyutu çok önemlidir sözleri ile Türk eğitim sisteminin önemli sorunu olan öğretmen atama yöntemine değinmiştir.
Mülakatla öğretmen alımı daha kaliteli eğitim sağlamak için başvurulması gereken etkili bir yöntemdir. Bu şekilde hangi kademede olursa olsun öğretmenin yetiştirilmesi, seçilmesi ve nitelikli bir mesleki formasyona sahip olması sağlanacaktır.


KAYNAKÇA
·         Arslan ,M. ve Eraslan,L. öğretmenlik mesleğine girişte kamu personel seçme sınavı (kpss) yönteminin değerlendirilmesi kırıkkale üniversitesi eğitim fakültesi eğitim bilimleri bölümü www.insanbilimleri.com
·        Küçükahmet, L., Öğretmen Yetiştirme, Ankara, 1993
·        Tan, H., “Türk Eğitiminde Kalite Sorunu” M.Ü. Eğitim Bilimleri Dergisi. (1).1989
·         www.meb.gov.tr 18 Kasım 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder